Gül Hastalığı Olan Rosacea Tedavi Yöntemleri

Rosacea halk arasında gül hastalığı olarak bilinir. Bu hastalık, esas olarak yüzdeki cildi etkileyen yaygın bir hastalıktır. Burun, çene, yanaklar ve alında kızarıklığa neden olur. Zamanla, kızarıklık daha yoğun hale gelebilir ve bu da kötü bir görünüme neden olabilir. Aslında, bu hastalık kan damarlarının cildin yüzeyinde olmasıdır ve bu yüzden kan damarları ciltte görünebilir.

Bazı durumlarda, rosacea göğüs, sırt veya boyun bölgesinde belirir. Gözleri etkileyebilir, tahriş olmalarına, kanlı ya da sulu görünmelerine neden olabilir. Rosacealı kişilerde ayrıca kırmızı katı yumrular ve irin dolu sivilceler gelişebilir. Hastalık, burnun rinofim denilen, şişmiş bir görünüm almasına neden olabilir.

İlaçlar. Bazen doktorlar, hastalığa ilişkili şişlikleri, sivilceleri ve kızarıklıkları tedavi etmek için oral ve lokal ilaçlar yazmaktadır. Akne rozasea reçeteleri sayesinde sivilceli görünüm yok olabilir. İlaçlar durumu kontrol altına alabilir ve iyileştirilebilir. Akne rozasea blog yazımızı okuyarak bu hastalıkla ilgili detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Rosacea Nedenleri Nelerdir?

Rosaceanın nedeni bilinmemektedir ancak hastalık sürecinin elemanları tanımlanmıştır. Bir teori, gül hastalığının, nörovasküler sistem (sinirler, damarlar, arterler) veya bağışıklık sistemi bozukluğundan kaynaklandığını ortaya koyar. Dermodex adı verilen mikroskobik bir cilt akarı, rozaseanın olduğu yerlerde daha fazladır ve hastalığı arttırabilir. Çalışmalar rozasea ile kardiyovasküler ve bağırsak hastalıkları gibi diğer ciddi sağlık sorunları arasında genetik bir bağlantı olduğunu göstermiştir.

Rosacea Belirtileri Nelerdir?

Gül hastalığının görünümü bir kişiden diğerine büyük ölçüde değişebilir. Çoğu zaman, tüm potansiyel belirti ve bulgular ortaya çıkmaz. Rozasea her zaman aşağıda listelenen birincil işaretlerden en az birini içerir. Çeşitli ikincil belirti ve bulgular da gelişebilir.

Rozasea hastalığının başlıca belirtileri şunlardır:

Bu hastalığı olan birçok insanın cildi sık sık kızarır. Gelip gidebilen yüz kızarıklığı genellikle hastalığın en erken belirtisidir. Kalıcı yüz kızarıklığı, gitmeyen allık veya güneş yanığına benzeyebilir.

Küçük kırmızı katı şişlikler veya irin dolu sivilceler, bu hastalıkta sıklıkla gelişir. Bazen yumrular sivilceye benzeyebilir ancak siyah noktalar yoktur. Yanma veya batma da olabilir.

Bu hastalığı olan birçok insanın cildinde küçük kan damarları görülür.

Gözler tahriş olabilir ve bu hastalığa sahip bazı kimselerde gözler sulu veya kanlı görünebilir. Oküler rozasea adı verilen bu durum, göz kapaklarının kızarıklığı ve şişmesinin yanı sıra arpacıklara da neden olabilir. Eğer tedavi edilmezse ciddi vakalar kornea hasarı ve görme kaybına neden olabilir.

Yüzde yanma veya acı hissi oluşabilir ve kaşıntı veya gerginlik hissi gelişebilir.

Yüzdeki cilt pürüzlü olabilir ve bu nedenle çok kuru görünebilir.

Bazı vakalarda, cilt kalınlaşabilir ve fazla dokudan genişleyebilir. Bu da rinofima denilen bir duruma neden olabilir. Bu durum genellikle burun üzerinde meydana gelir ve yumrulu bir görünüme neden olur.

Yüz şişmesi bağımsız olarak ortaya çıkabilir veya diğer hastalık belirtilerine eşlik edebilir.

Rosaceanın belirti ve semptomları, yüz, boyun, göğüs veya kulaklar dahil yüz bölgelerini etkileyen şekilde gelişebilir.

Akne rozasea belirtileri akneli ve çok kırmızı cilt, yağlı cilt, hassas cilt, görülebilir kırık kan damarları, kalınlaşan cilt, pürüzlü cilt, büyük gözenekler ve görünür kırık kan damarlarıdır.

Oküler rozasea belirtileri ise kanlı ve sulu gözler, görüşte bozulma, gözlerde yanma veya acı hissi, kuru, kaşıntılı gözler, ışığa duyarlı gözler, gözlerdeki kistler, azalan görüş ve göz kapaklarındaki kırık kan damarları görüntüsüdür.

Rosacea Neden Oluşur?

Bu hastalığı nedeni belirlenmemiştir. Kalıtsal ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olabilir. Baharatlı yiyecekler yemek, alkollü içkiler tüketmek, bağırsak bakterisi olan helicobacter pylori, demodex ve taşıdığı bakteri denilen bir cilt akarı, bacillus oleronius gibi nedenlerden dolayı bu hastalık oluşabilir.

Gül hastalığının görülme olasılığını diğerlerinden daha fazla artıracak bazı faktörler vardır. Rosacea genellikle 30 ila 50 yaş arasındaki insanlarda gelişir. Aynı zamanda açık tenli ve sarı saçlı ve mavi gözlü olan insanlarda daha yaygındır.

Rosacea hastalığının genetik bağlantılar da vardır. Eğer aile öyküsünde bu hastalık varsa, Kelt veya İskandinav atalarınız varsa, bu hastalığın görülme olasılığı daha yüksektir. Kadınlar da bu hastalık erkeklere oranla daha sık görülür. Ancak, erkeklerin çoğu zaman daha ciddi semptomları vardır.

Doktorunuz, bu hastalığı cilt muayenesinden kolayca teşhis edebilir. Rosacea veya başka bir cilt rahatsızlığınızın olup olmadığını belirleyebilecek bir dermatoloğa başvurabilirsiniz.

Rosacea hastalığı tedavi edilemez, ancak belirtilerini kontrol etmek için adımlar atabilirsiniz. Cildiniz için nazik temizleyiciler ve yağsız, su bazlı cilt bakım ürünleri kullanmanız gereklidir. Yağsız yüz kremleri ve nemlendiriciler dışında başka ürünler kullanmayın.

Kozmetik ve cilt bakımı alışverişi yaparken alkol, mentol, cadı fındığı ve peeling maddeleri bulunan ürünlerden uzak durun. Bu içerikler belirtilerinizi tahriş edebilir. Doktorunuz bir tedavi planı geliştirmek için sizinle birlikte çalışacaktır. Bu genellikle antibiyotik kremler ve oral antibiyotikler olur.

Doğrudan güneş ışığından kaçının ve güneş koruyucu kullanın. Alkollü içecekler, asitli içecekler, yağlı ve baharatlı gıdalar tüketmekten kesinlikle uzak durun.

Bu hastalığın kesin bir tedavisi yoktur ancak tedavi ile kontrol edebilirsiniz. Rosacea herkesi farklı şekillerde etkiler ve durumunuzu nasıl yöneteceğinizi anlamak zaman alabilir. Hastalığın belirtilerini önlemenin en iyi yolu, bir tedavi planı geliştirmek ve tetikleyicilerden kaçınmak için doktorunuzla birlikte hareket etmektir.

Rosacea Çeşitleri Nelerdir?

Bu hastalığın dört farklı türü vardır. Eritematöz telenjiektazik rozasea olarak bilinen çeşidi, yüz kızarıklığı, kızarma ve görünür kan damarları gibi belirtileri vardır.

İkinci tür, papulopustular veya akne rozaseadır. Akne ve sivilcelere benzer yumrular ciltte ortaya çıkabilir ve genellikle orta yaşlı kadınları etkiler.

Rinofima rozasea, burnunuzdaki derinin kalınlaşması ile ilişkili nadir bir formdur. Genellikle erkekleri etkiler ve sıklıkla bu hastalığın başka bir türü ile birlikte görülür.

Dördüncü alt tip ise oküler rozasea olarak bilinir ve semptomları göz bölgesinde toplanır.

Izotretinoin Rozasea Tedavisi

Bazen şiddetli akneleri tedavi etmek için kullanılan güçlü bir ilaç, daha ileri cilt hastalığı olan insanlar için de etkili bir gül hastalığı tedavisi olabilir. Ancak, genellikle Roaccutane olarak bilinen izotretinoin, yıkıcı yan etkilere neden olabileceği için tartışmalıdır.

Roaccutane, diğer tedaviler işe yaramadığında şiddetli kistik aknesi olan kişilerde kullanılan oral bir ilaçtır. Bu tür sivilce genellikle fiziksel ve duygusal izler bırakır. Roaccutane, bir A vitamini şeklidir ve genellikle dört ila beş ay boyunca günde bir veya iki kez alınır. Yağ bezlerinin boyutunu ve ciltteki yağ miktarını azaltarak, akne bakterilerinin gelişimini engelleyerek ve gözenekleri koruyarak bu tip akneli kişinin cildini tamamen ve bazen kalıcı olarak temizlediği görülmüştür.

Gül hastalığı tedavisinde, düşük dozda Roaccutane bazen diğer gül hastalığı tedavilerinin işe yaramadığı durumlarda ve daha ileri durumlarda kullanılır. Araştırmalar, Roaccutane, genişlemiş yağ bezlerinin boyutunu ve sayısını azalttığını ve hastalarda akne benzeri şişlik ve sivilcelerle savaşabileceğini göstermiştir. Roaccutane, özellikle de daha az ilerlemiş hastalığı olan genç insanlarda burundaki (rinofima) cilt değişikliklerini yavaşlatmada özellikle etkili olmuştur. Bununla birlikte, bazen, ilaç durdurulduktan sonra problemler tekrar ortaya çıkabilir.

Rozasea Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Farklı rosacea belirtileri için farklı tedaviler uygulanır. Dermatologlar rosacea için bir tedavi planı oluşturduklarında, plan genellikle ilaçlardan, rosacea dostu bir cilt bakım planından ve ataklardan kaçınmanıza yardımcı olacak ipuçlarından oluşur. Bazen, bir tedavi planı ayrıca rozasea lazer tedavisi gibi bir işlemi de içerir.

Eğer damarlarınız cilt yüzeyindeyse, cildinizde kızarma ve kalınlaşma varsa tedavi planınız büyük olasılıkla bir lazer veya ışık tedavisi içermelidir. Lazer tedavisi kan damarları görünümünü azaltabilir veya yok edebilir. Kalınlaşan cildi soymak için, dermatologlar lazerli yüzey yenileme kullanabilir.

Lazer tedavisi kızarıklığı da azaltabilir. Birkaç küçük çalışmada, akne benzeri lekeleri çevreleyen yüzdeki kalıcı kızarıklığı tedavi etmek için lazerler kullanılır. Yüzünüzde kalıcı bir kızarıklık varsa dermatoloğunuz bir ilaç da verebilir.

Bu lazer tedavisinde seanslar genellikle 3 ila 4 hafta arayla yapılır. Kalınlaşan bir cildiniz varsa, kalifiye bir dermatolog tarafından yapılan lazer işlemleri size çok iyi sonuçlar verebilir. Kalınlaşan cildini erken tedavi eden hastalar en iyi sonuçları alabilirler.

Kan damarlarını tedavi etmek için kullanıldığında, sonuçlar 3 ila 5 yıl sürmektedir. Tedavi edilen kan damarları tekrar ortaya çıkmaz ancak yenileri oluşabilir. Kalınlaşma ise tedaviden sonra geri dönme eğilimindedir. Bunu önlemek ve sonuçları korumanıza yardımcı olmak için dermatoloğunuz ilaç yazabilir. Gelecekte ayrıca ek lazer tedavisine ihtiyacınız olabilir.

Bir lazer tedavisi düşünüyorsanız, sonuçlarınızın büyük ölçüde tedavinizi yapan kişiye bağlı olduğunu bilmek önemlidir. Bir dermatolog ile görüştüğünüzde, cilt ve cilt hastalıklarını tedavi etme konusunda deneyimli olmasına dikkat etmelisiniz. Dermatologlar cildi tanır ve sık sık bu hastalığı tedavi eder. Bir tedavi planı oluşturmadan önce tıbbi geçmişinizi düşünün. Lazer tedavisinin veya ışık cihazının, bu hastalığı etkili bir şekilde tedavi edip edemeyeceğini siz, doktorunuz söyleyebilir.

Lazer veya ışık tedavisi sizin için uygunsa, bir dermatolog sizi tedavi ettikten sonra geçici bazı yan etkileri olabilir. Tedaviden sonra bir miktar kızarıklık sık görülür. Bu genellikle 2 hafta içinde kaybolur. Ayrıca mor veya kırmızı lekeler görebilirsiniz. Bunlar da 1 ila 2 haftada yok olur. Tedavi sırasında, bazı hastalar ciltte sıkışma, kaşıntı veya ağrı hissederler. Skar yetenekli ellerde nadir görülür.

En iyi sonuçları almanıza yardımcı olmak için, tedavi edilen cildinize nasıl bakım yapacağınızı iyi öğrenmelisiniz.

Güneşten korunma ile ilgili talimatlar gereksiz görünse de, güneşten korunma gerçekten önemlidir. Güneşten uzak kalmak ve cildinizi güneş ışınlarından korumak, kalıcı izleri önlemeye yardımcı olur.

Q Switch Lazer 

Q Switch Lazer genel olarak ‘uyarılmış radyasyon emisyonu ile hafif amplifikasyon’ anlamına gelen bir cihazdır. Dermatologlar çeşitli prosedürler için lazer kullanır. Yüksek yoğunluklu radyo frekansı dalgaları yayarak çalışırlar. Bunlar cildin en üst katmanına nüfuz eder. Bu ışık dalgaları cilde emilir.

Dalgalardaki enerji dokuyu ısıtarak yok eder. Sonuç olarak, yeni hücreleri hasarlı hücrelerin yerini almaya teşvik eder. Yeni kollajen oluşumunu uyarır böylece net ve pürüzsüz yeni bir cildiniz olur. Q switch lazer türü en yaygın kullanılan lazerlerden biridir.

Q switch lazer genel rosacea ve sivilce tedavisinde çok etkili sonuçlar verir. Bunun yanı sıra  melazma, çiller, iltihap sonrası hiperpigmentasyon, akne, kızarıklık, travma sonrası iltihap, genişlemiş gözenekler, seboreik keratoz, koyu lekeler, benler ve dövme silme gibi cilt hastalıkları ve cilt sorunlarının tedavisinde kullanılır. 

Q Switch Lazer Kimlere Uygulanmaz?

Bu lazer türü hamilelik döneminde ve emzirme dönemindeki kadınlara uygulanmaz. herpes simpleks gibi bakteriyel, fungal veya viral olan aktif deri enfeksiyonları, sedef hastalığı, egzama, cilt kanseri gibi aktif cilt rahatsızlıkları, keloid skarı olan kişilere uygulanmaz. 

Uyuşturucu bağımlılığı öyküsü bulunan kişilere, parlak ışığın neden olduğu nöbet bozukluğu durumları olan kişilere, topikal anestezi, antibiyotikler veya diğer ilaçlara alerjik yanıt veren kişilere, tedavinin sonucu hakkında gerçekçi olmayan beklentileri olan hastalara ve tedavi sonrası yönergelere uymayan veya istemeyen hastalara bu lazer işlemi uygulanmaz.

Konsültasyon

Konsültasyon sırasında doktorunuz önce cilt probleminiz ve tedavi seçenekleriniz hakkında ayrıntılı bilgi verecektir. İkinci olarak, bu tedavilerin risklerini, faydalarını, olası komplikasyonlarını ve beklenen sonuçlarını açıklayacaktır. Üçüncüsü, ayrıntılı tıbbi geçmişinizi alacak ve kontrendikasyonları ekarte edecektir. Son olarak ve en önemlisi, tedavi taleplerinizi, anestezi gereksinimlerini ve olası tedavi maliyetlerini tartışacaktır.

Lazer işlemine başlamadan önce doktorunuz prosedürü size adım adım açıklayacaktır. Tüm sorularınızı ele alacaktır. Daha sonra, prosedür için yazılı onayınızı alacaktır. 

İşlemden önce yüzünüzü yıkadığınızdan ve tüm makyajı temizlediğinizden emin olun. Gözlerinizi lazer ışınlarından korumak için göz koruyucusu takacaksınız.

Q Switch Lazer Uygulaması

Gerçek prosedüre başlamadan önce doktorunuz önce “test noktaları”na verdiğiniz yanıtı değerlendirecektir. Cildinizin reaksiyonunu gözlemleyeceği uygun bir süre bekleyecektir. Bu, hastanın cilt tipini, rahatsızlık toleransını, potansiyel alerjik reaksiyonları ve tedavinin etkinliğini dikkate alan tedavi parametrelerini belirlemeye yardımcı olur. Her şeyden önce, istenen sonuçları vermelerini sağlarlar ancak olumsuz etkileri en aza indirirler.

Doktorunuz kullanılan tüm ekipmanın sterilize edildiğini kontrol edecektir. Aynı şekilde, sterilize eldivenler ve maske giymiş olacak. Daha sonra, doktorunuz tedavi alanını düzgün bir şekilde temizleyecek ve lokal anestezi uygulayacaktır. Test noktalarının sonuçlarına bağlı olarak, doktorunuz tedavi parametrelerini buna göre ayarlayacaktır.

Lazer işlemi sırasında hafif ağrı ve yanma hissi yaşayabilirsiniz ve bu normaldir. Doktorunuz, rahatsızlığı ve tedavi sonrası kızarıklığı ve şişliği azaltmak için işlemden önce, sırasında ve sonrasında bir soğuk maske kullanacaktır. Aşırı ağrı hissederseniz, prosedürü durduracak ve yeniden değerlendirecektir.

Q Switch Lazer Sonrası Bakım

Doktorunuz kabuk oluşumuna kadar enfeksiyonu önlemek için tedavi alanına bir pansuman koyacaktır. En az 24 saat bekletin.

Benzer şekilde, tedavi gününde işlem yapılan bölgenin su ile temasından kaçının. Temiz ve kuru tutun. Bundan sonra, su ve hafif bir yüz temizleme ürünü ile yıkayabilirsiniz.

İşlem yapılan alanın üzerinde herhangi bir sürtünmeden kaçının bu yüzden üzerine bir şey sürmeyin, sık sık dokunmayın veya sıkı giysiler giymeyin.

İyileşme sürecinin bir parçası olduğu için tedavi alanı üzerinde bir kabuk oluşacaktır. Sonuç olarak, kabuğu kendiniz çıkarmaktan veya soymaktan kaçınmalısınız.

Kabuk düşene kadar günde iki kez antibakteriyel krem ​​uygulayın.

Doğal olarak 5-7 gün içinde kabuklar düşecektir.

Doktorunuz ağrıyı, şişmeyi ve enfeksiyon olasılığını azaltmak için anti-enflamatuar ilaçlar ve antibiyotikler reçete edebilir.

3 gün boyunca retinoid içeren kozmetik ürünlerden ve bir hafta boyunca alkol içeren ürünlerden kaçının.

Tedaviden sonra en az bir hafta boyunca peeling kullanmayın.

Cildinizi nemlendirmek ve yumuşatmak için günde iki kez nemlendirici uygulayın. Benzer şekilde, bol su içerek vücudunuzu nemlendirin. İyileşmeyi kolaylaştırmaya yardımcı olur.

Doğrudan güneş ışığından kaçının ve 30 SPF’li geniş spektrumlu bir güneş kremi uygulayın.

Bu arada, sıcak banyolardan, buhar banyolarından, saunalardan ve güçlü klorlu suda yüzmekten kaçının.

Aynı şekilde, yoğun aktivitelerden, sigara içmekten ve alkol tüketiminden kaçının.

Her şeyden önce, ciltte oluşan küçük tahrişleri önemsemeyin. Genellikle geçicidirler ve azalırlar.

Her tedavi seansı yaklaşık 30-45 dakika sürecektir.

Ten renginiz, cilt tipi gibi etkenler bu işlemin sonuçlarını etkiler. Aslında, tedavi endikasyonunuza bağlı olarak 3-8 hafta arayla birden fazla tedavi seansına ihtiyacınız olacaktır. Buna göre, tedavi seanslarının sayısı da değişir. Bununla birlikte, çoğu hasta için ortalama 4-5 seans gerektirir. Sonuç olarak, bazı hastalar mükemmel sonuçlar alacaktır.

Veloce BB Lazer

Veloce BB Lazer genel olarak rosacea tedavisinde kullanılan ve oldukça olumlu sonuçlar veren bir işlemdir. Rosacea hastalığının yanı sıra ciltteki kırmızı noktalar, kızarıklık, akne ve sivilceler, tıkalı gözenekler, koyu lekeler ve cilt tonu eşitsizlikleri gibi cilt sorunlarının tedavisinde kullanılır.

BB Lazer, bu spesifik prosedür için kullanılır. BB Lazer olarak adlandırılır çünkü cildiniz işlemden sonra BB krem sürmüş gibi görünür.

BB Lazer Nasıl Uygulanır?

Tedaviden önce uygulanan uyuşturma kremi en yüksek konfor seviyesini sağlayacaktır ve tedaviyi çok tolere edilebilir hale getirecektir. Lazer, cilt üzerinde bir dizi hafif delme hissi verebilir. Tedaviden sonra, genellikle 1 ila 4 saat sonra azalan güneş yanığı gibi bir miktar ısı hissedebilirsiniz.

Öncelikle hastanın yüzü iyice temizlenir ve topikal bir anestezi uygulanır. Anestezik krem ​​20 dakika sonra temizlenir. Doktor cildinizi BB Lazer ile tedavi eder. Cildinize bir iyileştirici ve rahatlatıcı maske uygulanır. İyileştirici maske 15 dakika sonra çıkarılır. Bir soğutma maskesi uygulanması için hastanın yüzü bir kez daha temizlenir. Son olarak, klinikten çıkmadan önce güneş koruyucu krem cilde uygulanır.

BB Lazer Faydaları

Bu işlemin sonucunda rosacea’nın en belirgin özelliği olan kızarıklıklar giderilir.  Tedaviden hemen sonra gözle görülür sonuçlar alınır. İnatçı pigmentasyonun iyileştirilmesi sağlanır ve genel cilt tonunun beyazlaşması sağlanır.

Gözenek ve kırışıklık sıkılaştırma için bir tedavi gereklidir. Sıradan fraksiyonel lazere kıyasla nispeten kısa iyileşme süresi vardır. Bu tedavi her 4-6 haftada bir yapılabilir. En iyi sonuçlar için çoklu tedaviler gerekecektir. Prosedürden 1 hafta sonra sonuçlar görülebilir.

BB Lazer Sonrası Önlemler

İşlem sonrası ciltte hafif kızarıklık ve gerginlik meydana gelebilir ancak azalacaktır. Ciltte kuruluk görülebilir. Ölü cildin pul pul dökülmesi meydana gelebilir. Tedavi sonrası güneş ışığından kaçınılmalıdır.

Her gün en az SPF 30 geniş spektrumlu bir güneş kremi (yüz için tasarlanmış) uygulayın. Orta ila yoğun lazer tedavileri için, iyileşme sürecini teşvik etmek için hastalar terapötik maskelerle eve gönderilir. Bunlar beş gün boyunca günde iki kez uygulanacaktır. Kızarıklığın azalmadığı herhangi bir alanı soğutmak için buz torbası uygulanması gerekir.

Nemlendirici kremler uygulayarak cildinizi nemlendirin. Tedavi gününde yüzünüzü temizlemekten kaçının. Bu süreçte peeling ve scrub gibi ürünler kullanmayın bunun yerine cildin doğal pul pul dökülmesine izin verin. Mutlaka her üç saatte bir güneş koruyucu krem uygulayın. Sauna, yüzme ve her türlü yoğun egzersizden kaçının.

Akne İçin Botoks Uygulaması

Kesin bir nedeni olmadan, geçmişte rosacea tedavisi çok kötü olmuştur, topikal tedaviler ve ilaçlar çok fazla hasta için çok az iyileşme sunmaktadır. Bununla birlikte, yeni araştırmalar artık botox enjeksiyonlarının, kan damarı genişlemesini engellemek ve semptomlarınızı azaltmak için kan akışını en aza indirgemek amacıyla cildin yüzeysel katmanına enjekte ederek etkili ve güvenilir sonuçlar sunduğunu göstermektedir. 

Bu cerrahi olmayan prosedür güvenlidir ve umudunu yitirmiş olanlar için uzun vadeli sonuçlar sunar. Bu yüzden rosacea hastalığı yüzünden ortaya çıkan akneli ve sivilceli görünümü botoks tedavisi ile gidermek mümkündür. 

Yoğurt Rozasea Doğal Maske Tarifi

Elma sirkesi, rozasea hastalığı için mucize bir maddedir çünkü cildinizin doğal pH dengesini geri kazanmakta harikadır. Cildinizin pH’ı dengesiz olduğunda gül hastalığı, egzama ve sedef hastalığı gibi cilt rahatsızlıkları alevlenir. Elma sirkesi içeren bir maske kullanmak, cildin doğal pH dengesini geri kazanmaya yardımcı olur ve yoğun kızarıklık ve sivilceleri engeller.

Yoğurt, cilt için harikadır. Çünkü antienflamatuar, antioksidan ve antibakteriyel özelliklerle doludur. Cildinizi derinden nemlendirir, diğer doğal içeriklerden daha iyidir! Laktik asit, ölü ve kuru cilt hücrelerinin erimesine yardımcı olurken, proteinler cilt dokusunu onarmaya yardımcı olur.

Yulaf ezmesi en iyi antienflamatuardır ve rozasea gibi bir cilt rahatsızlığıyla karşı karşıya kalırsanız bunu mutlaka kullanmalısınız. Cildi sakinleştirmek, kızarıklığı ve iltihabı atmak için yulaf ezmesinden daha iyi bir şey yoktur.

Bal, rosacea ile ilgili akne ve gözenek tıkayan bakterileri tamamen ortadan kaldıran şaşırtıcı bir doğal antibakteriyel ve anti-mantar maddesidir. Hemen hemen tüm yüz maskelerimizde balı görmenizin bir nedeni var. Ne tür cilt sorunları ile uğraşıyor olursanız olun, bal her cilt tipini onarmak ve iyileştirmek için inanılmaz bir araçtır.

Gelelim yüz maskesinin nasıl yapıldığına! 2 tatlı kaşığı yulaf ezmesi, 3 tatlı kaşığı elma sirkesi, 2 tatlı kaşığı yoğurt ve 1 tatlı kaşığı organik balı cam bir kasede iyice karıştırın. Maskeyi yüzünüze sürün ve biraz yüzünüzü ovalayın. Yüzünüzde maskeyi yaklaşık 15 dakika beklettikten sonra ılık suyla durulayın. Bir kağıt havluyla tampon yaparak cildinizi kurutun ve hafif bir nemlendirici sürerek işlemi sonlandırın. Haftada 1 kez bu maskeyi yapabilirsiniz.

Rosacea Diyeti Nasıl Yapılır?

Bazı yiyecekler iltihaplanmayı azaltmaya ve bağışıklık sistemini dengelemeye yardımcı olur. Bu, genel olarak sağlık için önemlidir ve ayrıca rozasea semptomlarının azaltılmasına yardımcı olabilir. Kuşkonmaz, çilek, kakule, karnıbahar, kereviz, kişniş, salatalık, rezene, üzüm, yeşil fasulye, yeşillik, yağsız tavuk kanat, mango, kavun, fındık, bamya, kabak, tatlı patates, zerdeçal ve kabak gibi antienflamatuar yiyecekleri ve baharatları günlük yemeklerinize ekleyebilirsiniz.

Omega-3 yağ asitleri gibi sağlıklı yağlar açısından zengin besinler de iltihabı azaltmaya yardımcı olur. Keten tohumu, somon, ghee yani sade yağ gibi sağlıklı yağlar ve diğer besinleri içeren besin takviyeleri, bu hastalığı olan erişkinlerde kızarıklığın yatışmasına, kuru ve buğulu gözlerin sakinleşmesine yardımcı olabilir.

Vücuttaki iyi bakterileri üretmeye yardımcı olan gıdalar, rosacea semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir. Bazı durumlarda gül hastalığının, bağırsaklarımızda ve cildimizde yaşayan mikroorganizmalarda oluşan bir dengesizlik tarafından tetiklendiği düşünülmektedir.

Lif bakımından zengin besinler, prebiyotikler ve probiyotikler içerir. Prebiyotik yiyecekler bağırsak ortamının iyi bakteriler için sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Probiyotik gıdalar vücudunuza daha iyi mikroorganizmalar eklemenize yardımcı olur.

Az yağlı yoğurt, süt peyniri, soya sütü, soya krem ​​peynir, sebze ve meyve turşusu, pancar suyu, şekersiz ananas suyu, şekersiz üzüm suyu, lahana suyu, lâhana turşusu, kefir, kombucha çayı, muz, soğan, çiğ pırasa, çiğ enginar, çiğ kuşkonmaz, çiğ sarımsak, hindiba kökü, karahindiba, mercimek, yulaf, arpa, filizlenmiş buğday gibi kepekli tahıllar probiyotik gıdalardır ve gül hastalığı olan kişiler sık sık tüketmelidir.

Bazı yetişkinlerde bu cilt hastalığı daha da kötüleştirebilir. Şekerli ve işlenmiş yiyecekler gibi vücutta kronik enflamasyona neden olan yiyecekler, hastalığın şiddetlenmesine neden olur. Bu yüzden rafine şeker, şekerli gıdalar, beyaz un, işlenmiş bitkisel yağlar, kızarmış yiyecekler, işlenmiş etler, şekerli meyve suları ve gazlı içecekler, yapay tatlandırıcılar, gıda koruyucuları ve katkı maddelerinden uzak durmanız gerekir.

Araştırmalara göre, bu hastalığı tetikleyen maddelerden birisi de alkollü içeceklerdir. Az miktarda alkol bile kızarıklık gibi semptomları tetikleyebilir. Buna şarap, likör, şampanya, burbon, cin, votka, bira ve diğer alkollü içecekler dahildir. Çay, kahve, elma suyu ve sıcak çikolata gibi sıcak içecekler de bu hastalığı tetikleyebilir. Bu büyük olasılıkla kafein nedeniyle değil, vücut sıcaklığını arttırdıkları içindir.

Araştırmalar, baharat ve baharatlı yiyeceklerin de bu hastalığı tetiklediğini ortaya koydu. Genel olarak bu yiyeceklerde bulunan kimyasal kapsaisin maddesi vücut ısısını arttırdığı için rozasea hastalığını tetikler.

Yüzde Yüz Garantili Rosacea Tedavisi

Kız kardeşim yıllardır rosacea yani gül hastalığından muzdaripti. Yıllardır denemediği cilt bakım ürünü, ilaç, krem ve gitmediği doktor kalmadı. En sonunda bir doktora gitti ve üç seans sonunda cildindeki rosacea görünümü tamamen yok oldu. Peki nasıl?

Birinci seansta 15 dakika boyunca Q Switch Lazer uygulaması yapıldı. Cildi dinlendirmek için 10 dakika soğuk maske uygulandı. 15 dakika Veloce BB Lazer uygulaması yapıldı.

Aynı zamanda yüzünde akne olan bölgelere düşük dozda botoks maddesi enjekte edildi. Yüzünüzde hiçbir şekilde şişlik olmuyor. Normal botoks gibi değil sadece aknelerin olduğu yerlere enjekte ediliyor.

İkinci seansta ise yine 15 dakika boyunca Q Switch Lazer uygulaması yapıldı. Cildi dinlendirmek için 10 dakika soğuk maske uygulandı. 15 dakika Veloce BB Lazer uygulaması yapıldı. Artık ikinci seansta sivilceler tamamen yok olduğu için botoks yapılmadı. 

Kardeşimin yüzünün nasıl iyileştiğini görmek ve tedavinin sonuçları ile ilgili bilgi almak için aşağıdaki videosunu izleyebilirsiniz.