Ketojenik Diyet Nedir, Nasıl Yapılır?
Ketojenik diyet, vücudumuzun enerjik olarak bağımsız olma hedefiyle keton ürettiği bir durumdur. Ketozda olduğumuzda, bu süreç aşırı karbonhidrat tüketimi olmadan devam ettirilebilir. Bu diyetin faydaları arasında daha az açlık, daha hızlı kilo kaybı ve daha fazla enerji bulunur.
Bu durumdayken, vücudun enerjisi karbonhidratlardan elde edilen glikoz yerine yağlardan gelir. Bu olduğunda, vücut yağımızı yakıt kaynağı olarak kullanabiliriz.
Günlük hayatımızda vücudumuzda depolanan enerjiyi karbonhidrat olarak kullanırız. Bunlar şeker veya glikojen şeklinde bulunabilir ve öncelikle karaciğerimizde ve kaslarımızda depolanır (2). Örneğin, aileniz akşam yemeği için pizza hazırladığında ve yemeden önce egzersiz yapmak için zamanınız yoksa, vücudunuz dikkatini pizzadaki şekerleri enerji üretmek için kullanmaya yönlendirecektir. Vücudumuzun enerji için ihtiyaç duyduğundan daha az yediğimiz zaman, vücudun enerji üretmesi için yeterli karbonhidrat mevcut değildir.
Bu olduğunda, bunun yerine vücut yağ depolarımız bir enerji kaynağı olarak kullanılır. Bu durumda vücut enerji kaynağı olarak önce karaciğerinizdeki yağ asitlerine bakacaktır. Bununla ilgili temel sorun, sindirim sisteminizin genellikle yağları parçalayamamasıdır, bu nedenle fazla yağın kan dolaşımınıza girmesinin ve nihayetinde kaslar tarafından yakılmasının bir yolu yoktur. Bu durum ‘ketoasidoz’ olarak bilinmesine rağmen doğru yönetilmezse tehlikeli olabilir ve sıklıkla tip 1 diyabet ile ilişkilendirilir (3).
Ketoz Diyeti Nedir?
Ketoz Diyeti, vücudu ana enerji kaynağı olarak yağa bağımlı hale getiren çok düşük karbonhidratlı bir diyettir. Bir zamanlar önemli bir diyet bileşeni olarak düşünülse de, bu yeme tarzı son yıllarda gözden düştü. Bununla birlikte, diyetin uzun süreli kullanıcılarından birçok başarı raporu vardır. Ketoz Diyeti Nedir?
Ketojenik diyeti başlangıçta epilepsiden mustarip bireyler ve genel cerrahi sonrası hastalar için oluşturuldu. Bu bireylerin vücutlarının iyileşebilmesi ve ana enerji kaynağı olarak glikoz yerine yağ kullanmaya devam edebilmesi için birkaç gün boyunca indüklenmiş komada tutulmaları gerekiyordu. Bu diyet ayrıca ilaca dirençli epilepsiler için bir tedavi olarak ve şizofreni ve bipolar hastalıktan muzdarip olanlar için bir tedavi şekli olarak kullanılmıştır.
Ketojenik Diyet Nasıl Çalışır?
Anlaşılması gereken ilk şey, tüm karbonhidratların eşit yaratılmadığıdır. Karbonhidratlar ve Ketojenik diyet söz konusu olduğunda, iki ana karbonhidrat türü vardır: iyi ve kötü. İyi olanlar veya “iyi karbonhidratlar” vücutta kolayca glikoza dönüştürülebilir. Bu karbonhidratlar sebze, meyve, pirinç ve tahıllarda bulunur. Kötü olanlar veya “kötü karbonhidratlar” vücut tarafından glikoza parçalanamaz ve bu nedenle vücutta bir enerji kaynağı olarak depolanmaz. Bu karbonhidratlar arasında patates, havuç, pancar ve şeker bulunur.
Ketojenik Diyet Nereden Geliyor?
Ketojenik diyet, 1921 yılında Mayo Clinic’te Dr. Russell Wilder tarafından epilepsi tedavisi için geliştirilmiştir. Başlangıçta zihinsel bozuklukları ve nörolojik bozuklukları olanlar üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahip olması amaçlandı. Ayrıca ameliyattan sonra iyileşme sürecini hızlandırmak gerekiyordu.
Ketojenik Diyet Nasıl Çalışır?
Ketojenik diyeti uzun yıllardır nöbet tedavisi olarak kullanılmaktadır ve bu ülkede onaylanmış bir ilaç olmamasına rağmen umut vaat etmektedir. Bununla birlikte, bazı araştırmacılar bu diyeti kullanmanın herhangi bir faydası olmadığını düşünüyor ve aynı fikirde değiller. Bu diyetin ayrıca tip 2 diyabetli hastalarda insülin düzeylerini yüzde 60’a kadar azalttığı da gösterilmiştir.
Daha düşük insülin seviyelerine sahip olmanın avantajları nelerdir? Öncelikle insülin seviyeniz düştüğünde kan şekerinizi daha kolay ve etkin bir şekilde kontrol edebileceksiniz. Daha düşük insülin seviyelerine sahip olmanın bir diğer avantajı, yağların parçalanması için karbonhidratlardan daha fazla enerji gerektirdiğinden, vücudunuzun yağları çok daha kolay yakmasıdır.
Ketojenik Diyetin Dezavantajları Nelerdir?
Bu diyet birçok yönden faydalı olabilse de göz önünde bulundurulması gereken bazı riskler barındırmaktadır. Her şeyden önce, çok düşük karbonhidratlı bir diyet yediğinizde, vücudunuz sadece protein ve yağ yiyerek ihtiyaç duyduğu doğru besinleri alamaz. Bazı araştırmalar, yüksek proteinli bir diyetle birlikte çok düşük karbonhidratlı bir diyetin osteoporoz veya kemik kırılma riskinde artışa yol açabileceğini göstermiştir. Zamanla bu, depresyon ve intihar riskinin artmasına neden olabilir.
Ketojenik Diyetin Faydaları Nelerdir?
Bu diyetin faydaları arasında daha uzun bir yaşam ve daha düşük kalp hastalığı, diyabet, kanser ve diğer birçok sağlık sorunu riski yer alır. Verdiğiniz kilo miktarı, vücudunuzda ne kadar yağ depolandığına ve tükettiğiniz karbonhidrat miktarına bağlıdır. Çok yüksek proteinli diyetler kas kaybına neden olabilirken, düşük karbonhidratlı diyetler daha fazla yağ dokusu bırakabilir. Ancak keto diyetindeki yüksek yağ içeriği nedeniyle su tutma veya gevşek dışkı gibi pek çok soruna neden olmaz.
Ketojenik Diyetin Uzun Vadeli Yan Etkileri Nelerdir?
Keto diyetinin uzun vadeli yan etkileri hala bilinmemektedir. Beyin ve sinir sistemi üzerindeki etkisinin yanı sıra doğurganlık, hamilelik ve egzersiz performansı üzerindeki olumsuz etkileri konusunda bazı endişeler olmuştur. Bazı insanlar, bir çocuğun bu diyetten yeterli protein, vitamin ve mineral alıp alamayacağı konusundaki endişelerini de dile getirdi. Bununla birlikte, epilepsi ve diğer rahatsızlıkları olan birçok hasta için ketojenik diyeti, günlerce hastane yatağında hapsolmaktan çok daha iyi bir seçenektir.
Ketojenik Diyetin Yan Etkileri Nelerdir?
Bu diyetin yan etkileri, ilk başta sanıldığı kadar önemli değildir. Birçok kişi çok düşük karbonhidratlı bir diyette kabızlık, ishal ve mide bulantısı bildirse de genellikle kısa ömürlüdür. Araştırmalar, yüksek karbonhidratlı diyet yapan kişilerin sağlıklı kalmak için günde en az 25 gr karbonhidrata ihtiyacı olduğunu göstermiştir.
Ketojenik diyeti, vücudu ana enerji kaynağı olarak yağa bağımlı hale getiren çok düşük karbonhidratlı bir diyettir. Bir zamanlar önemli bir diyet bileşeni olarak düşünülse de bu yeme tarzı son yıllarda gözden düştü. Bununla birlikte, diyetin uzun süreli kullanıcılarından birçok başarı raporu vardır.
İlginizi çekebilir: İngiliz Diyeti Nedir?
Youtube kanalımız: https://www.youtube.com/channel/UCZ9Fvcs8yk7J9glrgA9CNkA