Annemarie Börlind: Bir Kozmetik Markası’ndan Çok Daha Fazlası

Annemarie Börlind, Alman Menşeili bir kozmetik markasıdır. 1959 yılında kurulan markanın temel sloganı ‘Natural Beauty’ yani ‘Doğal Güzellik’tir. Marka, bütün ürünlerini Almanya’da bulunan Black Forest yani Kara Orman’da kurulan bir merkezde üretmektedir. Yenilikçi ve sürdürülebilir bir marka olan Annemarie Borlind, tamamen doğaya saygılı ve doğayla uyumlu kozmetik ürünleri piyasaya sürmektedir. Ürünlerinin tamamı vegan ve vejeteryan özelliklere sahiptir.

Annemarie Börlind Türkiye pazarına henüz girmemiş olsa da ürünlerinin ünü buraya kadar geldi. Almanya’da yaşayan arkadaşlarımdan gelen hediyeler sayesinde bu mucizevi ürünlerle tanıştım ve araştırmaya başladım. Şirketin genel politikasına çevreci birisi olarak ve doğal ürünler kullanmaktan yana birisi olarak tam anlamıyla bayıldım. Bu yüzden hemen sizlerle de Annemarie Börlind cilt bakımı konusundaki çığır açan çalışmalarını paylaşmak istedim.

Annemarie Börlind cilt bakım ürünlerini şimdilik resmi web sitesinden ya da Amazon’dan satın alabilirsiniz. Bu yazımda markanın genel konsepti ve temel felsefelerinden bahsedeceğim, böylece markayı daha iyi tanıyacaksınız bir sonraki yazımda ise markanın cilt bakım ürünlerini inceleyeceğim.

Organik Çiftlikten Kozmetik Ürünlerine Uzanan Bir Hikaye

Annemarie Börlind markası doğal güzelliği savunurken doğallık ile inovasyonun bir çelişki olmadığını ortaya koyar. En yüksek teknoloji cihazlar ile yıllar süren araştırmalar sonucu elde edilen cilt bakım ve kozmetik ürünleri, doğayla tamamen uyumludur. Bu ürünlerin tüm hammadeleri sertifikalı organik tarımdan ya da yabani hasattan elde edilir. Bu yüksek kaliteli hammaddeler daha sonra Kara Orman’daki şirket merkezinde yenilikçi ürünlere dönüştürülür.

Annemarie Börlind markası ürünlerinin en çarpıcı özelliği ise Kara Orman’da bulunan 160 metrelik su kuyusundan çıkarılan özel derin kaynak suyudur. Zararlı elementler, klor ve diğer kimyasal maddeleri içeren musluk suyu yerine saf doğal kaynak suyu tüm ürünlerinde kullanılır.

Doğanın Muhteşem Teknolojisi Annemarie Börlind Ürünlerinde Somutlaşır

Doğadan gelen bitkileri ve bitki özlerini araştıran Annemarie Börlind markası, yenilikçi araştırma enstitüsünde cilde uyumlu, doğal ve cilt yapısını geliştiren ürünler keşfetme amacındadır. Kara Orman gülü adı verilen bir çiçekten kök hücre üretimi yapan ve teknolojik imkanlarıyla bunu ürünlerinde geliştiren marka, LL Rejenerasyon yani yaşlanma karşıtı özelliklerini bu şekilde oluşurur.

Ciltteki seramidleri içeren ilk doğal kozmetik ürününü de yine Annemarie Börlind markası geliştirmiş. Cildin bariyerini güçlendirmek için taze papirüs hücreleri ve nemlendirici botanik hyaluronik asit kullanarak inovasyon çalışmaları yapar.

Vejeteryan ve Doğaya Saygılı Bir Çevre Prensibi

Hayvan hücrelerinden, hayvan derisinden ya da herhangi bir hayvansal üründen kesinlikle kozmetik ürünleri elde etmeyi reddeden Annemarie Börlind, bu açıdan büyük bir takdiri hak ediyor. Üstelik bilimsel araştırmalarının hiçbirisini asla hayvanlar üzerinde denemiyor.

Bu açıdan ürünlerinin bir kısmı vegan, bütünü ise vejetaryen bir anlayışla üretiliyor. Yalnızca balmumu gibi çok özel maddeleri ürünlerinde kullanan marka, başka şekilde elde edilemeyen istisnai ürünler dışında hiçbir hayvansal maddeyi, cilt bakım ürünlerinde kullanmayı tercih etmiyor. Doğal kaynakların sorumlu bir şekilde kullanılması Annemarie Börlind’in temel felsefesini oluşturuyor ve bu konsept marka değerini arttıran bir etken olarak kabul ediliyor.

Sosyal Sorumluluğu Küresel Hale Getiren Marka: Annemarie Börlind

Markaya göre; doğal güzellik, sosyal ve ekolojik taahhüt anlamına gelir. Çalışanlarına, tedarikçilerine, çevreye, hayvanlara ve doğaya olan saygısını sosyal alanda da sürdüren marka, adil ödeme ve çocuk emeği konusunda da oldukça hassas davranıyor.

Dünya çapındaki destekleyici projelere de değer veren marka, yerel aileler için adil bir geçim kaynağı olan Mali’deki organik shea yağı projesinden, Bangladeş’teki bir okul yatakhanesine ve İran’daki “Güller Afyon Değil” projesini desteklemeye kadar uzanan büyük bir küresel sosyal sorumluluk ağı oluşturuyor.

Kara Orman’ın Kalbinden Doğal Kaynak Suyu

Kara Orman’ın içerisinde kadife çiçekleri, şam gülleri, kara orman gülleri, lavanta çiçekleri ve birçok farklı botanik çeşidinin arasında Walter Lindner Kuyusu bulunuyor. 160 metreden fazla bir derinlikten çıkan saf, çok yumuşak ve doğal kaynak suyu, Annemarie Börlind cilt bakımı ürünlerinde kullanılıyor. Bu doğal kaynak suyu, musluk suyunun aksine zararlı elementler içermiyor. Klor, böcek ilaçları, çiçek ilaçları kalıntısı gibi diğer kimyasallar, yapay hormonlarla birlikte, geleneksel atık su arıtımı ile tamamen ortadan kaldırılamıyor. Bu nedenle ürünlerde kullanılan su yeraltındaki orijinal rezervuarlardan geliyor. Bu doğal saf kaynak suyu, cilt bakım ürünlerinin temel maddesi olarak kullanılıyor.

Doğayla Özdeş Cilt Bakımı Ürünleri

Bitki hammaddeleri gibi doğal maddeler, cilt bakım ürünlerinin yüksek kalitesinin temelini oluşturuyor. Çevre dostu ekim ve sofistike üretim yöntemleriyle bu cilt bakım ürünleri yaratılıyor. Doğal kaynakları koruyan üretim yapıldığında, doğa ile özdeş maddeler kullanılıyor. Hiçbir silikon, MOAH ya da parafin gibi hiçbir mineral yağ türevi, ürünlerde kesinlikle kullanılmıyor.

Genetiği değiştirilmiş hammaddeler de kullanılmıyor. Parafinler, petrol türevleri, silikon yağları ve polisiklik misk bileşikleri gibi potansiyel olarak riskli maddeler de ürünlerin içeriğinde kesinlikle yer almıyor.

Dünyanın Dört Bir Yanından Elde Edilen Bitkilerin Kozmetiğe Dönüştürülme Hikayesi

Afrika’da bulunan ximenia bitkisinden elde edilen ximenia yağı, Annemarie Börlind markalı kozmetik ve cilt bakım ürünlerinde kullanılıyor. Özellikle kuru ciltlerde büyük bir etki yaratan ximenia yağının içerdiği doymamış yağ asitlerinin çok yüksek oranda antienflamatuar etkisi bulunuyor ve cildi rahatlatıyor. Yerel biyolojik ekim yöntemlerini destekleyen marka, bu ülkelerde istihdam yaratma konusunda da büyük başarılar sergiliyor.

Brezilya’da bulunan cupuacu bitkisinden elde edilen cupuacu yağını satın alan marka, Brezilya yağmur ormanları için düzenlenen Crodamazon projesini destekliyor. Yerel hasat ile yerel topluluklara istihdam yaratmayı amaçlayan projede, doğanın sunduğu mucizelerden de yararlanılıyor. Cupuacu yağının içerdiği fitosteroller ve E vitamini çok yüksek orandadır. Kokusu bir harika olan bu yağ, cilde ipeksi bir yumuşaklık kazandırmak için kullanılıyor.

Marka bunun dışında Kenya’dan avokado yağı ve susam yağı satın alıyor. Kenya’daki dağlarda yürütülen KOOFA yani Kenya Organik Yağ Üreticileri Birliği projesine destek olan marka, 250 çiftçiye organik hammade yetiştirme ve işleme konusunda eğitim veriyor. Markanın LL Rejenerasyon serisinde kullanılan susam yağı ve Rose Dew serisinde kullanılan avokado yağı bu üreticilerden geliyor.

Markanın, kendi ürünlerinde kullandığı aloe vera özleri Meksika’dan geliyor. Aloe vera jelinin cilt üzerindeki mucizevi faydalarını keşfeden marka, ürünlerinde bu bitkinin özlerini kullanılıyor. Aloe vera doğal bir anti-enflamatuardır ve yara iyileştiricidir.

Nepal’de bulunan Himalaya kiraz yağı Börlind markasında kullanılan bir başka bileşendir. Himalaya yabani meyvesi olan ve dhatelo adı verilen Himalaya kirazı, doğal kozmetiklerde kullanılıyor. Burada bulunan yerli kadınlara Himalaya kirazının toplanması ve işlenmesi konusunda eğitim veren Börlind, yerel kadın üreticileri destekliyor.

Börlind bakım sistemi serileri, her cilt tipi için sofistike günlük cilt bakımı sunuyor. Hassas ciltler, kuru ciltler, karma ciltler, yağlı ciltler, lekeli ciltler ya da sivilceli ciltler için farklı ihtiyaçları analiz eden ve segmentlere ayıran marka, farklı cilt tiplerinin özel ihtiyaçlarına yönelik ürünler yaratıyor. Temizleme, Güçlendirme, Gündüz Koruması, Gece Bakımı ve Göz Bakımı segmentlerinde bu bölüme ilişkin ürünler yer alıyor.

Yazımızı okuduğunuz için teşekkür ederiz. Ayrıca Simple Cilt Bakımı Ürünleri İncelemesi ni yaptığımız yazıyı da okumanızı öneririz.