Sosyalleşme Nedir? Birincil ve İkincil Sosyalleşme

22.06.2021
66
Sosyalleşme Nedir? Birincil ve İkincil Sosyalleşme
Modelistlik Kursu

Bireyin doğumundan itibaren etrafındaki her şey, sosyalleşmenin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Bu noktada, toplumun bir parçası haline gelebilme süreci olarak sosyalleşmeyi tanımlamak mümkündür. Birçok etken, bu sürecin birer parçası olarak nitelendirilebilir. Sosyalleşme, dünyaya gözlerinizi açtığınız ortamda yani ailede başlar. Annenizin, babanızın ya da onlardan gelen genlerinizin etkisiyle davranışlarınız şekillenmeye başlar. Sosyalleşme Nedir ve türleri nelerdir gelin ayrıntıları aşağıda inceleyelim.

Birincil Sosyalleşme

Birincil Sosyalleşme

Birincil Sosyalleşme

Sosyalleşme sürecinin ilk başlangıcı, doğarken bizimle beraber gelen genlerdir. Ardından nasıl bir ortamda yetiştirildiğimiz de sürecin devamında bize eşlik eder. Anne ve baba, hayatın başlangıcı için önemli iki figürdür. Anne ve babasız büyüyen çocukların hayata yenik başladığı kabul edilir. Kötü bir şey yaptıklarında hemen annesiz ve babasız büyümelerine atıf yapılır.

Genler

Genlerin insan davranışlarının şekillenmesinde bir rolü olduğu konusunda bazı tartışmalar vardır. İnsanlar, hayvanlardan farklı olarak yüksek algılama ve düşünme kabiliyetlerine sahiptirler. Bu kabiliyetleri, iyi ve kötü arasındaki farkı kolay bir şekilde ayırt edebilmelerini sağlar. Bu durumda genetiğin bir insanın sosyal davranışlarını belirlemede %100 etkili olduğundan bahsetmek mümkün olmayabilir. Bazı durumlarda ise halk arasındaki tabiriyle “çekmek” olarak nitelendirilen durumlar ortaya çıkabilir. Bir kişi, fiziksel özellikleri yönüyle atalarına benzeyebileceği gibi davranışsal yönden de babasını, annesini hatta büyük büyük dedelerini ya da ninelerini andırabilir.

Aile

Adım adım sosyalleşmeye giden yolda aile, tutumları belirleyici rol oynar. Çocuğun sosyalleşmesini olumsuz etkileyen ebeveyn tipleri; aşırı koruyucu, otoriter, ilgisiz ve tutarsız olarak sınıflandırılabilir. Çocuğunuz tamamen size bağımlıysa haliyle başkaları ile ilişki kurmakta zorlanır. Otoriter ailelerde ise korku hâkimdir. Çocuğun tüm hareketleri cezalandırılma ekseninde gerçekleşir. Aynı zamanda evde sürekli önüne sınırlar konulan ve gerekli ilgili göremeyen çocuklar, sosyalleşme sürecinde istenmeyen davranışlar sergileyebilir. Aşırı ilgisiz anne ve babalar ise sosyal ortamlarda sınırlarını bilmeyen bireyler yaratır. Normlar ve çeşitli toplumsal kurallar ile büyütülmeyen çocuklar, başkalarının taleplerine saygı göstermezler. Aile tutumlarının etkileri ile ilgili daha pek çok örnek sıralanabilir. Olumlu ilişkiler kurabilen çocuklar yetiştirmek, sadece bilinçli ebeveyn tutumları ile mümkündür. Sosyalleşme nedir dediğimizde aklımıza sadece arkadaşlar gelir. Birincil sosyalleşmede aile ile ilgilidir.

İkincil Sosyalleşme

İkincil Sosyalleşme

İkincil Sosyalleşme

Aileden ayrı bir hayata doğru ilk adımlar, genellikle okul ile başlar. Çocuklar, aileleri dışındaki kişilerle ilk defa okulda iletişim kurmaya çalışır. Günümüzde televizyon ve internet de ikincil sosyalleşme araçları arasında sayılabilir.

Arkadaşlar

Sosyalleşme sürecinde yer alan kavramlardan biri olan sosyal etki, arkadaşlarla olan ilişkilerde oldukça geçerli bir durumdur. Bizim dışımızdaki insanların davranışlarımıza verdiği yön olarak tanımlanabilecek sosyal etki ile olduğumuzdan çok farklı birine dönüşebiliriz. Bu durum özellikle ergenlik döneminde belirgin hale gelir. Arkadaşsız kalmanın oldukça büyük bir sorun olarak görüldüğü gençlerde, uyum sağlamak için sigara ve alkol kullanımı söz konusu olabilir.

Yeni Ümit İş Makinesi Kursu

Eğitim

Eğitim; bir insana teorik, pratik ve günlük hayata uyum sağlamasını kolaylaştıracak bilgiler kazandırılması sürecidir. Bu süreç, bir otoritenin denetiminde gerçekleştirilir. Otorite, öğrenci için öğretmendir. Toplum içinde nasıl hareket edilmesi gerektiğini bilmeyenlerin sergilediği uygun olmayan davranışların belirli yaptırımlarla sonuçlanması neticesinde; okul çağındaki çocuklar, kendi tutumlarını değiştirmeye ve uyumlu hale getirmeye başlar. Eğitim kurumları sosyalleşmenin gerçekleştiği ilk alanlardan biridir.

Dinsel Kurumlar

Cami, kilise gibi ibadethaneler, belirli davranış kalıplarının korunması gerektiği yerler olarak değerlendirilebilir. İbadethanelerin inananlar için kutsal alanlar olması, burada belirli bir saygı çerçevesinde hareket etmeyi zorunlu kılar. Örneğin; camilerde kadınların başlarını kapatması, ayakkabıların çıkarılması mekanların kutsallığından kaynaklanan normlardır. Bu noktada, davranışın yapılmasında yasal bir zorunluluk olmadığı için enformel norm olarak adlandırılır.  Dini değerlere aleni bir saygısızlık yapılması halinde ise formel normlar devreye girer. Zira Türk Ceza Kanunu’nda dini değerleri aşağılama suçuna bir yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

Kitle İletişim Araçları

Televizyon kanallarının artışıyla beraber yoğunlaşmaya başlayan kitle iletişim araçlarının etkisi, internet kullanımının had safhaya ulaşmasıyla bambaşka bir boyuta ulaşmıştır. Eskiden sokaklarda sohbet eden gençler artık ellerinde bir telefon saatlerce birbirleriyle hiç iletişim kurmadan oturabilmektedir. Olumlu ve olumsuz etkileri olan yaygın internet kullanımı, sosyalleşmeye de farklı bir boyut kazandırmıştır.

İnsanlar; fiziksel olarak yan yana olmasalar da internetten oluşturdukları arkadaş grupları ile sohbet edebilmekte, oyun oynayabilmekte ya da farklı birçok faaliyeti eş anlı olarak yürütebilmektedir. Bunun tam bir sosyalleşme sayılıp sayılamayacağı ise tartışmalı bir konudur. Zira internette oldukça sosyal olan, sosyal medya platformlarında çok sayıda arkadaşı olan kişilerin bir kısmının; gerçek hayatta oldukça içine kapanık ve sessiz kişiler oldukları bilinmektedir.

Ayrıca Bakınız: Sosyal Psikoloji Nedir?

Kültürel Sosyalleşme

İnsanın içinde doğup büyüdüğü kültür, nasıl bir sosyalleşme süreci izleyeceğinde oldukça etkilidir. Türkiye’de doğan biri ile Amerika’da doğan birinin sosyal ortamda sergilediği davranışlar birbirinden farklıdır. Hatta İstanbul’da doğup büyüyenlerle Hakkari’de doğan bir çocuk arasında da birçok noktada farklılıklar vardır. İnsan, dünyayı sadece görebildiği kadar tanır. Hayatında hiç beyaz insan görmeyen siyahi bir çocuk için beyaz adam bambaşka bir canlı gibidir.

Sosyalleşmede Roller

Toplum; hepimize farklı dönemlerde, farklı yerlerde roller biçer. Evinizin biricik evladıyken işyerinde müdür rolünde olabilirsiniz. Bunun yanı sıra okulda öğretmen, evde anneyken bazı noktalarda rollerinizin çatıştığını da hissedebilirsiniz. Sizden beklenen her zaman rolünüze uygun tutumlar sergilemenizdir. Aksi takdirde hem formel hem de enformel yaptırımlarla karşılaşabilirsiniz.

Sosyal Kontrol

İşte tüm bu sosyalleşme aşamalarında sosyal kontrol mekanizması her zaman devrededir. Toplum tarafından, herhangi bir karışıklığa ya da kaosa sebep olmayacak davranışlar sergilemeniz beklenir. Tutumlarınız, içerisinde yaşadığınız toplumun beklentileri ile örtüşmezse yaptırım mekanizması devreye girer. Örneğin; uzun bir yolculukta uçakta ağlayan bir bebek olduğunda, diğer yolcular huzursuzluklarını sinirli bakışlarıyla belli eder. Toplum, henüz davranışlarını kontrol edemeyen bir bebekten bile belirli bir kalıba uymasını beklemektedir. Bu nedenle, sosyalleşme alanınızda bulunan her insanı memnun etmeniz mümkün olmayabilir. Kendi mutlu olduğunuz hayatı kimsenin hakkını ve hukukunu çiğnemeden yaşamak, herkesi memnun etmeye çalışmamak ve sadece sizi mutlu eden insanlarla beraber olmak; sosyalleşme sürecinde atabileceğiniz en sağlıklı adımlardandır.

Sosyalleşme nedir yazımızı okuduğunuz için teşekkür ederiz. Bir başka yazımızda görüşmek üzere…

 

YAZAR BİLGİSİ
Siyaset bilimi eğitiminin bana kattığı katkıları sizlerle paylaşmaya devam ediyorum.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.