Terapiler, Psikoterapi ve İlk Tedavi Yöntemleri

05.01.2021
732
Terapiler, Psikoterapi ve İlk Tedavi Yöntemleri
Modelistlik Kursu

Tarihsel Gelişimi

Psikoterapi, üç temel özelliğe sahiptir: Terapist ve hasta(lar) arasında sözel etkileşim; hastanın, mevcut problemlerinin ortaya çıkmasında katkıda bulunmuş olabilecek travmatik veya rahatsız edici deneyimlerinin gündeme getirebileceği ve tartışabileceği destekleyici bir ilişkinin geliştirilmesi; hastanın deneyimlerinin analiz edilmesi ve/veya problemleriyle başa çıkması ya da problemlerini aşması için yöntemlerin önerilmesi. Terapiler, Psikoterapi ve İlk Tedavi Yöntemleri tüm bilgiler aşağıdadır.

İlk Tedavi Yöntemleri
İlk Tedavi Yöntemleri

İlk Tedavi Yöntemleri

1400-1700 yılları arasında, bugün olsa şizofreni teşhisi konulacak kişiler deli olarak adlandırılıyordu. Çoğu zaman hastalar tedavinin insanlık dışı ve acımasız olduğu akıl hastanelerine veya diğer hastanelere yatıyordu. Örneğin, hastaların kafasına başlık geçiriliyordu ve onları deli gömleği giydiriliyordu, hücrenin duvarına zincirleniyorlardı ve sakinleşene kadar sallandırılıyorlardı, sandalyeye bağlanıyorlardı, kelepçeleniyorlardı, bitkin düşene kadar hortumla sulanıyorlardı veya bayılana kadar döndürülüyorlardı.

1800’lerin başlarında yaygın olan ahlaki terapi, akıl hastalarına daha sakin ve temiz bir ortamda insancıl bir tedavi sağlayarak yardım edebileceği yönündeki inanıştır.

1950’lerin başında keşfedilen fenotiyazin, dopomin nöroileticisinin etkilerini bloke eder veya azaltır ve kuruntu ile halüsilasyon gibi şizofreni semptomlarını hafifletir.

Kurum dışı tedavi, akıl hastalarının akıl hastanelerinden çıkarılmasını ve daha bağımsız ve tatmin edici hayatlar geliştirmeleri için kendi topluluklarını gönderilmesini tanımlar.

Yeni Ümit İş Makinesi Kursu

Toplum akıl sağlığı merkezleri, içinde bulundukları çevrenin üyelerini, özellikleri, imkanları kısıtlı olanlarla düşük ücretli veya bedava zihin sağlığı hizmeti sunuyor. Bu hizmetlerin arasında psikoterapi, destek grupları ve telefon kriz danışmanlığı bulunabiliyor.

Psikoterapi İle İlgili Sorular

Farklı Tarzda Terapist Var mı?

Psikiyatrlar;
Tıp fakültesine giden, tıp doktoru diploması alır ve alınan ayrıca farmakoloji, psikopatoloji ve psikoterapik teknik eğitimlerini kapsayan psikiyatri ihtisası yapar.

Klinik psikologlar;
Klinik psikoloji dalında lisansüstü eğitim ve doktora derecesi alır. Uygulamalı klinik ortamında bir yıllık çalışmayı da kapsayan bu eğitim, genellikle üniversite diplomasını aldıktan sonra beş veya altı yıllık bir süreci gerektirir.

Danışman psikologlar;
Psikoloji veya eğitim dalında yüksek lisans yapar ve doktora derecesi alır. Danışmanlık ortamında çalışmayı da kapsayan bu eğitim, genellikle üniversite diplomasını aldıktan sonra dört veya altı yıllık bir süreci gerektirir.

Farklı Yaklaşımlar Var Mı?

İç görü terapisinde terapist,
Hastayla semptomları hakkında konuşur ve problemin sebebini tanımlamayı hedefler. Hasta problemin sebebi hakkında fikir sahibi olduktan sonra, olası çözümler hakkında konuşulur.

Bilişsel- davranış terapisi;
Terapist hastanın problemine odaklanır, değiştirilmesi gereken belirli düşünce ve davranışları tanımlar ve istenen değişenin gerçekleşmesi için öğrenme ilkelerini dayanan teknikleri sunar.

Eklektik yaklaşım;
Birçok farklı terapi yaklaşımının teknikleri ve fikirlerinin birleştirilerek kullanılmasını kapsar.

Tıbbi terapi;
Zihinsel bozuklukların tedavi edilmesi için, beyindeki nöroileticilerin seviyesi gibi biyolojik faktörleri değiştirmek amacıyla çeşitli psikoaktif ilaçların kullanılmasını kapsar.

Psikoterapi Ne Kadar Etkili?

Meta analizi, düzinelerce ya da yüzlerce araştırmanın sonucunu karşılaştırarak çalışmalarda incelenen değişkenlerin veya tedavilerin etkililiğini tespit eden çok güçlü bir istatiksel prosedürdür.

İçgörü Terapileri

Psikanaliz

Psikanaliz, kendilik kavramımız için psikolojik açıdan tehlikeli veya tehdit edici olması nedeniyle gizlenen veya bastırılan fikir, hatıra, istek veya düşünceleri barındıran bir bilinçdışı bölüme sahip olduğumuz fikri üzerine kurulmuştur. Kendilik kavramımızı bu tehlikeli düşünce ve isteklerden korumak için, istemli olarak ortadan kaldıramadığımız bir bariyeri otomatik olarak kurarız. Ancak bu tehdit edici düşünce ve istekleri bilinçdışı çatışmalara yol açar, bu çatışmalar da psikolojik ve fiziksel semptomlara ve zihinsel bozukluklara yol açabiliyor.

Terapistin Özellikleri

Rogers, terapistin kişilik özelliklerinin  -empati, olumlu takdir, samimiyet- danışandaki değişimi sağlayacağına inanıyordu.

  • Empati, danışanın ne söylediğini ve ne hissettiğini anlamaktır.
  • Olumlu takdir; danışana ilgi, saygı ve takdir gösterebilmektir.
  • Samimiyet, danışanla etkileşime girerse gerçek ve savunmasız olabilmektir.

Rogers ve takipçileri bu üç özelliğe sahip olan bir terapistin danışanı değişimine ve gelişmesine yardım edebileceğini varsayıyordu.

Ancak çeşitli araştırmalar, bu üç özelliğin her zaman başarılı sonuçlarla ilişkili olmadığını gösteriyor. Danışan-merkezi terapinin başarısı iyi işleyen bir danışan-terapist ilişkisinin oluşturulması ile hastanın değişime karşı tavrına ve çok çalışmasına bağlıdır.

Etkililik

Danışan-merkezli terapi ile ilgili yapılan bir inceleme, tedavi uygulanmayan kontrol grubu ile karşılaştırıldığında danışanlar da belirgin değişimler yaratma konusunda etkili olduğunu ve diğer terapi türlerinden ne daha fazla ne de daha az etkili olduğunu gösteriyor. Danışan-merkezi terapi değişimin sağlanmasında empatinin önemine dikkat çekmesine rağmen, yapılan araştırmalar bu tür bir bağlantının varlığını kanıtlamıyor. Buna ek olarak, çok fazla yansıtıcı ve az yönlendirme yapan danışan- merkezi terapistlerin daha fazla telkinde bulunan ve yönlendiren terapistlere göre daha az etkili olduğu tespit edildi.

Davranış Terapisi

Davranış terapisi ya da diğer adıyla davranış biçimlendirmesi klasik ve edimsel koşullanmanın ilkeleri kullanarak engelleyici davranışları değiştirir ve insan işleyişini geliştirir. Altta yatan zihinsel olaylar veya bilinçdışı faktörler yerine belirli davranışların değiştirilmesine odaklanır.

Sistematik duyarsızlaştırma, hastanın korktuğu nesne ile yavaş yavaş karşı karşıya getirildiği ve aynı anda rahatlama tekniklerini uyguladığı bir davranış terapisidir. Duyarsızlaştırma üç adımda oluşur: Rahatlamayı öğrenmek, en az korkulan şeyin en altta, en çok korkulanın ise en üstte bulunduğu bir hiyerarşinin oluşturulması ve yavaş yavaş korkulan durum ile karşı karşıya getirilmek.

Bilişsel-Davranış Terapisi, bilişsel terapinin olumsuz, sağlıksız veya bozuk düşünce örüntülerinin olumluları ile değiştirilmesi tekniğini, davranış terapisinin yeni becerilerin öğrenilmesi ve uygulanması sayesinde uyumsuz veya bozucu davranışların değiştirilmesi tekniğiyle birleştiriyor.

Terapiler, Psikoterapi ve İlk Tedavi Yöntemleri yazımız hakkında aşağıda yorum yapabilir, sorular sorabilirsiniz.

Yansıtıcı Testler

Zekanın Tanımı

ETİKETLER: ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.